29 Aralık 2009 Salı

TAHLİYE VE GEÇİCİ BARINMA ALANLARI

Standard


Japonya, Türkiye gibi dört mevsimi yaşayan bir ülke. Ancak Türkiye’den farklı olarak çok şiddetli yağmurlar, tayfunlar ve depremler gibi doğal afetler sıklıkla meydana gelebilmektedir. Bu tür sağanak yağmurlar ilk baharın sonu ve yaz başlangıcında, tayfunlar ise yazdan sonbahara dönerken gelmektedir. Bu afetlerin ardından toprak kaymaları ve seller oluşabilmektedir. Sismik aktivite olarak da diğer ülkelerle karşılaştırıldığında en üst düzeyde bir risk söz konusudur. Deprem meydana geldiğinde güçlü yer sarsıntıları nedeniyle binalar yıkılmakta ve ikincil hatta üçüncül afetler olmak üzere zincirleme yangın türü afetler de vuku bulmaktadır. Bu nedenle başta kamu görevlileri olmak üzere, halkın tamamı afetler konusunda adeta teyakkuz halindedir. Olası zararların minimize edilebilmesi için yoğun çaba harcanmakta ve azımsanmayacak bütçelere sahip projeler hazırlanmaktadır. Örneğin...


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7


 

28 Aralık 2009 Pazartesi

DEPREM MÜZELERİ

Standard
Japonlar hatıralara büyük önem veren bir millet. Gittiğiniz her müzede, gelecek nesillerin geçmiş acılardan dersler çıkarması için çaba harcandığı görülüyor. Buna toplumun ortak bir hafızada birleştirilmesi de denilebilir. Aslında toplumun bilinçlendirilmesiyle beraber aynı zamanda bu mekanları ziyaret edenler arasında da hangi milletten olursa olsun afetlere karşı ortak bir bilinç, ortak bir akıl gelişmekte. İşte bu müzelerden bazıları:

.





















Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

JAPONYA’DA AED (Automated External Defibrillator) UYGULAMASI

Standard

AED (Dış Otomatik Defibrillatör) cihazı tıbbi bir alet olup, kalp krizi geçiren bir hastaya sağlık ekipleri gelmeden önce herhangi bir kişi tarafından ilk müdahalenin yapılmasına imkan vermektedir. AED cihazının kalp krizi geçiren hastaya bağlanması ile hastanın elektrokardiyografisi otomatik olarak analiz edilmekte, eğer elektro şok gerekiyorsa sesli olarak kullanıcı uyarılmaktadır.

Kalp hastalığı nedeniyle (Myokardial enfarktüs, aritmia vb.) kalp durması sonucu ani ölüm riski bulunmaktadır. Duran kalbin tekrar normal düzenine girmesi için defibrillatör uygulaması en etkili yöntem olarak kabul görmektedir. Uzmanlar defibrillasyon zamanının çok kritik olduğunu belirtmektedir. Amerikan Sağlık Birliği (AHA)’nın 2002 yılında yayınladığı verilere göre her geçen dakika hastanın hayatta kalma şansını %7 ile 10 oranında azaltıyor.

Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

24 Aralık 2009 Perşembe

ÇOK AMAÇLI AFET PARKLARI

Standard

Japonlar afet zararlarının azaltılması kapsamında pek çok projeye imza atıyor. Bunlar arasında; izleme amaçlı meteoroloji uyduları, yangınla mücadele, su tankları ve jeneratörler gibi afete hızlı bir şekilde müdahalede kullanılacak ekipmanlar, afette iletişimi sağlayacak telekomünikasyon sistemleri, ulaştırma vasıtaları (araç, gemi, helikopter vb.), tahliye ve yönetim tesislerinin oluşturulması sayılabilir.
Bunlarla birlikte yangına dayanıklı binaların inşası, tahliye rotalarının belirlenmesi ve afete hazırlık üsleri için tesislerin kurulması da diğer önemli faaliyetlerdir. Özellikle kent merkezlerindeki yeşil alanların afet anında hızlı bir şekilde müdahaleye imkan verecek alanlara dönüştürülmesine önem veriyorlar. Genellikle bu tesislere “geniş alan/sahra afet yönetim üssü” diyorlar. 


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

22 Aralık 2009 Salı

KÜLTÜREL MİRAS VE AFETLER

Standard

26 Ocak 1949 da Horyuji Tapınağında meydana gelen yangın sonucu tapınağın duvar resimlerinin çoğu yanmıştı. Tapınakta o sırada restorasyon çalışmaları devam ediyordu. Japonlar o üzücü anı yaşatmak ve gelecek nesillerin bundan ders almasını sağlamak amacıyla için her sene 26 ocak gününü “Kültürel Miras Yangın Önleme Günü” olarak anmaktadırlar. Bu, milli bir gün olmayıp afet tatbikatlarının da yapıldığı özel bir gün olarak kabul görmektedir.
Resimde de Japonya’nın orta bölümünde yer alan Shirakawa dağ evleri için bugüne özel yapılan bir tatbikatı görebilirsiniz. UNESCO tarafından “Kültürel Miras Listesi”ne alınmış ve çatısı sazlarla örtülü bu dağ evlerinin korunması için ne kadar çaba harcandığı fotoğraftan da kolayca anlaşılıyor.
Japonlar, kültürel mirasa Bunkazai, yangın önlemeye de Bouka diyorlar.


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

21 Aralık 2009 Pazartesi

AFET TIBBİ YARDIM EKİPLERİNİN ÖNEMİ

Standard

Enkaz altında kalmış yaralıların kurtarılması amacıyla da kurtarma timleri ile Afet Tıbbi Yardım Ekipleri (Disaster Medical Assistance Team: DMAT) koordineli bir şekilde çalışmaktadır. DMAT timleri, Japonya’daki afet hastanelerinde görevli doktor, hemşire ve tıbbi koordinatörlerden oluşan afet anında çok çabuk ve seri müdahaleyi sağlayacak ekiplerdir. Bu ekipler kapsamlı afet kurtarma eğitimi tatbikatları kapsamında sık sık bir araya gelip acil tıbbi müdahale eğitimleri yapmaktadırlar. Mikicityde grup eğitimine katıldığımız tatbikat gerçeği aratmayacak nitelikteydi. Afetzede olarak Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri kullanılmış, tüm tıbbi müdahale ekipleri ve ekipmanı ile gerçekçi bir tatbikat yapılmıştır. Kobe şehrinde 5 er kişiden oluşan 200 adet DMAT timi bulunmaktadır. 












Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7



17 Aralık 2009 Perşembe

JAPONLAR DEPREMLERİ UNUTTURMUYOR

Standard

Japonya’daki depremle mücadele sistemini yerinden inceleyenlerden biri Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi Alpaslan Hamdi Kuzucuoğlu. Hâlihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nda çalışan Kuzucuoğlu, 2006 ve 2007’de Japon hükûmetinin JICA bursu ile Kobe Üniversitesi’nde ‘Mega Şehirlerde Deprem Afeti için Zarar Azaltma Stratejileri’ kursuna katılmış. Japonya’da bulunduğu günlerde uygulamalı deprem tatbikatlarına da katılmış. İstanbul Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü’nde doktora çalışmasını sürdüren, Kültürel Miras Afet Risk Analizleri üzerinde yoğunlaşan Kuzucuoğlu’yla Japonya örneğini konuştuk.
-Japonya depremin yıkıcılığını nasıl önlüyor?Japonlar darbe yedikleri geçmişteki sayısız depremin ardından, bu afetle yaşamaya, olası riskleri en aza indirmeye odaklanmış bir millet. Zaten karakteristik yapıları nedeniyle çok iyi organize olabilen bir toplum. Tüm kamu kurumları ile özel sektör, üniversiteler ve STK’lar arasında bilgi paylaşımı söz konusu. Afetlerle ilgili eğitim okuldan da önce aile seviyesinde başlıyor. Okuldan sonraki dönemde de afet eğitimleri periyodik olarak devam ediyor. Deprem tatbikatlarına büyük bir ciddiyet ve samimiyetle katılıyorlar. Japonlar ayrıca depreme multi disipliner bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Yani tüm meslek grupları olaya dâhil ediliyor. Depremle sadece belirli meslek grupları ilgilenmiyor.
-Depremin etkisini minimize etme araçları neler?Afet risklerinin azaltılması ve “Riski Yönetme” konusunda uzmanlaşan Japonlar, bu doğrultuda teknolojiyi sonuna kadar kullanıyor. “Risk İletişim Sistemleri” adını verdikleri yapı çerçevesinde zarar azaltılıyor. Bunun içinde sismik afet haritaları, eğitim amaçlı simülatörler, erken uyarı sistemleri (internet, GIS, uzaktan algılama ve uydu iletişim vb.), kesintiye uğramayacak özel iletişim ağları, 24 saat çalışan acil iletişim ofisleri, etkin afet koordinasyon merkezleri yer alıyor. Parkları, hastaneleri, okulları afete uygun şekilde çok amaçlı olarak inşa ediyorlar. Yine dünyanın en büyük sarsma tablası özelliğine sahip E-Defence denen 3 boyutlu deprem test tesisinde yapıların deprem karşısındaki tepkisini ölçüyorlar. Bu onlara depreme dayanıklı yapı teknolojileri üzerine çalışma imkânı veriyor.
-Sosyal bilinç nasıl oluşturuluyor?
Japonlar eğitimi toplumun tüm katmanlarına yaymış. Örneğin, DMAT denilen ‘Afet Tıbbi Yardım Ekipleri’ kurmuşlar. Bu ekipler afet hastanelerinde görevli doktor, hemşire ve tıbbi koordinatörlerden oluşuyor ve afet anında çok seri müdahale edebiliyor. Sadece Kobe’de 5’er kişiden oluşan toplam 200 DMAT timi mevcut. Bu timler zevk ve ciddiyetle, diğer kurtarma ekipleriyle de koordineli bir şekilde çalışıyor. Zaten bu ciddiyet ülkenin ferdinden devletine kadar her ölçeğinde mevcut. Depremlerden elde ettikleri dersleri iyi analiz ediyorlar. Edindikleri bilgi ve birikimi diğer ülkelere de yaymak gayretindeler.
-Depremin etkisini azaltabilmek için Türkiye işe nereden başlamalı?Japonlar gönüllülük esaslı çalışmayı benimsiyor ve destekliyor. Özellikle emekliler her alanda gönüllü faaliyetlerine katılıyorlar. Yerel kamu görevlileri, uzmanlar ve bölge sakinlerinin katılımıyla toplum tabanlı çalışmalar yapılıyor. İnsanlar oturdukları bölgenin sorunlarını, risklerini birlikte tartışarak bölgelerinin geleceğine yön veriyor. Ayrıca müzelerinde yeni neslin daha önceki depremleri hatırlamaları ve ders çıkarmaları için büyük çaba harcıyorlar. Depremleri unutturmuyor, aksine her zaman hatırda kalmasını sağlıyorlar. Dolayısıyla, sosyal bilinçlenmeyi bu işin başı olarak görüyorum. Türkiye’de kurumlar arası koordineli işbirliği yeterli değil.
MESUT ÇEVİKALP-2010