29 Aralık 2009 Salı

TAHLİYE VE GEÇİCİ BARINMA ALANLARI

Standard


Japonya, Türkiye gibi dört mevsimi yaşayan bir ülke. Ancak Türkiye’den farklı olarak çok şiddetli yağmurlar, tayfunlar ve depremler gibi doğal afetler sıklıkla meydana gelebilmektedir. Bu tür sağanak yağmurlar ilk baharın sonu ve yaz başlangıcında, tayfunlar ise yazdan sonbahara dönerken gelmektedir. Bu afetlerin ardından toprak kaymaları ve seller oluşabilmektedir. Sismik aktivite olarak da diğer ülkelerle karşılaştırıldığında en üst düzeyde bir risk söz konusudur. Deprem meydana geldiğinde güçlü yer sarsıntıları nedeniyle binalar yıkılmakta ve ikincil hatta üçüncül afetler olmak üzere zincirleme yangın türü afetler de vuku bulmaktadır. Bu nedenle başta kamu görevlileri olmak üzere, halkın tamamı afetler konusunda adeta teyakkuz halindedir. Olası zararların minimize edilebilmesi için yoğun çaba harcanmakta ve azımsanmayacak bütçelere sahip projeler hazırlanmaktadır. Örneğin...


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7


 

28 Aralık 2009 Pazartesi

DEPREM MÜZELERİ

Standard
Japonlar hatıralara büyük önem veren bir millet. Gittiğiniz her müzede, gelecek nesillerin geçmiş acılardan dersler çıkarması için çaba harcandığı görülüyor. Buna toplumun ortak bir hafızada birleştirilmesi de denilebilir. Aslında toplumun bilinçlendirilmesiyle beraber aynı zamanda bu mekanları ziyaret edenler arasında da hangi milletten olursa olsun afetlere karşı ortak bir bilinç, ortak bir akıl gelişmekte. İşte bu müzelerden bazıları:

.





















Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

JAPONYA’DA AED (Automated External Defibrillator) UYGULAMASI

Standard

AED (Dış Otomatik Defibrillatör) cihazı tıbbi bir alet olup, kalp krizi geçiren bir hastaya sağlık ekipleri gelmeden önce herhangi bir kişi tarafından ilk müdahalenin yapılmasına imkan vermektedir. AED cihazının kalp krizi geçiren hastaya bağlanması ile hastanın elektrokardiyografisi otomatik olarak analiz edilmekte, eğer elektro şok gerekiyorsa sesli olarak kullanıcı uyarılmaktadır.

Kalp hastalığı nedeniyle (Myokardial enfarktüs, aritmia vb.) kalp durması sonucu ani ölüm riski bulunmaktadır. Duran kalbin tekrar normal düzenine girmesi için defibrillatör uygulaması en etkili yöntem olarak kabul görmektedir. Uzmanlar defibrillasyon zamanının çok kritik olduğunu belirtmektedir. Amerikan Sağlık Birliği (AHA)’nın 2002 yılında yayınladığı verilere göre her geçen dakika hastanın hayatta kalma şansını %7 ile 10 oranında azaltıyor.

Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

24 Aralık 2009 Perşembe

ÇOK AMAÇLI AFET PARKLARI

Standard

Japonlar afet zararlarının azaltılması kapsamında pek çok projeye imza atıyor. Bunlar arasında; izleme amaçlı meteoroloji uyduları, yangınla mücadele, su tankları ve jeneratörler gibi afete hızlı bir şekilde müdahalede kullanılacak ekipmanlar, afette iletişimi sağlayacak telekomünikasyon sistemleri, ulaştırma vasıtaları (araç, gemi, helikopter vb.), tahliye ve yönetim tesislerinin oluşturulması sayılabilir.
Bunlarla birlikte yangına dayanıklı binaların inşası, tahliye rotalarının belirlenmesi ve afete hazırlık üsleri için tesislerin kurulması da diğer önemli faaliyetlerdir. Özellikle kent merkezlerindeki yeşil alanların afet anında hızlı bir şekilde müdahaleye imkan verecek alanlara dönüştürülmesine önem veriyorlar. Genellikle bu tesislere “geniş alan/sahra afet yönetim üssü” diyorlar. 


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

22 Aralık 2009 Salı

KÜLTÜREL MİRAS VE AFETLER

Standard

26 Ocak 1949 da Horyuji Tapınağında meydana gelen yangın sonucu tapınağın duvar resimlerinin çoğu yanmıştı. Tapınakta o sırada restorasyon çalışmaları devam ediyordu. Japonlar o üzücü anı yaşatmak ve gelecek nesillerin bundan ders almasını sağlamak amacıyla için her sene 26 ocak gününü “Kültürel Miras Yangın Önleme Günü” olarak anmaktadırlar. Bu, milli bir gün olmayıp afet tatbikatlarının da yapıldığı özel bir gün olarak kabul görmektedir.
Resimde de Japonya’nın orta bölümünde yer alan Shirakawa dağ evleri için bugüne özel yapılan bir tatbikatı görebilirsiniz. UNESCO tarafından “Kültürel Miras Listesi”ne alınmış ve çatısı sazlarla örtülü bu dağ evlerinin korunması için ne kadar çaba harcandığı fotoğraftan da kolayca anlaşılıyor.
Japonlar, kültürel mirasa Bunkazai, yangın önlemeye de Bouka diyorlar.


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

21 Aralık 2009 Pazartesi

AFET TIBBİ YARDIM EKİPLERİNİN ÖNEMİ

Standard

Enkaz altında kalmış yaralıların kurtarılması amacıyla da kurtarma timleri ile Afet Tıbbi Yardım Ekipleri (Disaster Medical Assistance Team: DMAT) koordineli bir şekilde çalışmaktadır. DMAT timleri, Japonya’daki afet hastanelerinde görevli doktor, hemşire ve tıbbi koordinatörlerden oluşan afet anında çok çabuk ve seri müdahaleyi sağlayacak ekiplerdir. Bu ekipler kapsamlı afet kurtarma eğitimi tatbikatları kapsamında sık sık bir araya gelip acil tıbbi müdahale eğitimleri yapmaktadırlar. Mikicityde grup eğitimine katıldığımız tatbikat gerçeği aratmayacak nitelikteydi. Afetzede olarak Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri kullanılmış, tüm tıbbi müdahale ekipleri ve ekipmanı ile gerçekçi bir tatbikat yapılmıştır. Kobe şehrinde 5 er kişiden oluşan 200 adet DMAT timi bulunmaktadır. 












Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7



17 Aralık 2009 Perşembe

JAPONLAR DEPREMLERİ UNUTTURMUYOR

Standard

Japonya’daki depremle mücadele sistemini yerinden inceleyenlerden biri Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi Alpaslan Hamdi Kuzucuoğlu. Hâlihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nda çalışan Kuzucuoğlu, 2006 ve 2007’de Japon hükûmetinin JICA bursu ile Kobe Üniversitesi’nde ‘Mega Şehirlerde Deprem Afeti için Zarar Azaltma Stratejileri’ kursuna katılmış. Japonya’da bulunduğu günlerde uygulamalı deprem tatbikatlarına da katılmış. İstanbul Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü’nde doktora çalışmasını sürdüren, Kültürel Miras Afet Risk Analizleri üzerinde yoğunlaşan Kuzucuoğlu’yla Japonya örneğini konuştuk.
-Japonya depremin yıkıcılığını nasıl önlüyor?Japonlar darbe yedikleri geçmişteki sayısız depremin ardından, bu afetle yaşamaya, olası riskleri en aza indirmeye odaklanmış bir millet. Zaten karakteristik yapıları nedeniyle çok iyi organize olabilen bir toplum. Tüm kamu kurumları ile özel sektör, üniversiteler ve STK’lar arasında bilgi paylaşımı söz konusu. Afetlerle ilgili eğitim okuldan da önce aile seviyesinde başlıyor. Okuldan sonraki dönemde de afet eğitimleri periyodik olarak devam ediyor. Deprem tatbikatlarına büyük bir ciddiyet ve samimiyetle katılıyorlar. Japonlar ayrıca depreme multi disipliner bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Yani tüm meslek grupları olaya dâhil ediliyor. Depremle sadece belirli meslek grupları ilgilenmiyor.
-Depremin etkisini minimize etme araçları neler?Afet risklerinin azaltılması ve “Riski Yönetme” konusunda uzmanlaşan Japonlar, bu doğrultuda teknolojiyi sonuna kadar kullanıyor. “Risk İletişim Sistemleri” adını verdikleri yapı çerçevesinde zarar azaltılıyor. Bunun içinde sismik afet haritaları, eğitim amaçlı simülatörler, erken uyarı sistemleri (internet, GIS, uzaktan algılama ve uydu iletişim vb.), kesintiye uğramayacak özel iletişim ağları, 24 saat çalışan acil iletişim ofisleri, etkin afet koordinasyon merkezleri yer alıyor. Parkları, hastaneleri, okulları afete uygun şekilde çok amaçlı olarak inşa ediyorlar. Yine dünyanın en büyük sarsma tablası özelliğine sahip E-Defence denen 3 boyutlu deprem test tesisinde yapıların deprem karşısındaki tepkisini ölçüyorlar. Bu onlara depreme dayanıklı yapı teknolojileri üzerine çalışma imkânı veriyor.
-Sosyal bilinç nasıl oluşturuluyor?
Japonlar eğitimi toplumun tüm katmanlarına yaymış. Örneğin, DMAT denilen ‘Afet Tıbbi Yardım Ekipleri’ kurmuşlar. Bu ekipler afet hastanelerinde görevli doktor, hemşire ve tıbbi koordinatörlerden oluşuyor ve afet anında çok seri müdahale edebiliyor. Sadece Kobe’de 5’er kişiden oluşan toplam 200 DMAT timi mevcut. Bu timler zevk ve ciddiyetle, diğer kurtarma ekipleriyle de koordineli bir şekilde çalışıyor. Zaten bu ciddiyet ülkenin ferdinden devletine kadar her ölçeğinde mevcut. Depremlerden elde ettikleri dersleri iyi analiz ediyorlar. Edindikleri bilgi ve birikimi diğer ülkelere de yaymak gayretindeler.
-Depremin etkisini azaltabilmek için Türkiye işe nereden başlamalı?Japonlar gönüllülük esaslı çalışmayı benimsiyor ve destekliyor. Özellikle emekliler her alanda gönüllü faaliyetlerine katılıyorlar. Yerel kamu görevlileri, uzmanlar ve bölge sakinlerinin katılımıyla toplum tabanlı çalışmalar yapılıyor. İnsanlar oturdukları bölgenin sorunlarını, risklerini birlikte tartışarak bölgelerinin geleceğine yön veriyor. Ayrıca müzelerinde yeni neslin daha önceki depremleri hatırlamaları ve ders çıkarmaları için büyük çaba harcıyorlar. Depremleri unutturmuyor, aksine her zaman hatırda kalmasını sağlıyorlar. Dolayısıyla, sosyal bilinçlenmeyi bu işin başı olarak görüyorum. Türkiye’de kurumlar arası koordineli işbirliği yeterli değil.
MESUT ÇEVİKALP-2010

13 Mayıs 2009 Çarşamba

AFET RİSK YÖNETİMİNDE SİMÜLATÖR KULLANIMI

Standard
Japonlar, enstitülerinde afet risk azaltma çalışmaları kapsamında kurdukları simülatörlerden faydalanıyorlar ve bu çalışma sonuçlarını özel ve kamu kuruluşları, okullar ve STK lar ile paylaşıyorlar. Ulusal Yer Bilimleri ve Afet Önleme Araştırma Enstitüsü nde (National Research Institute for Earth Science and Disaster Prevention- NIED) deprem, sağanak yağış ve kar simülatör tesisleri bulunmaktadır. Bu datalar JMA (Japon Meteoroloji Ajansı) tarafından da kullanılmaktadır.

Tsukuba şehrinde NIED’e bağlı E-Defense denilen dünyanın en büyük 3 Boyutlu Deprem Test Tesisi bulunmaktadır. Yapımına 1999 da başlanan tesis 2005 yılında tamamlanmıştır. Hareketli tabla üzerine yerleştirilen depreme dayanıklı yeni teknolojilerle inşa edilmiş çok katlı betonarme, ahşap, çelik yapılara istenilen deprem büyüklüğünde sarsıntı verilerek deprem afeti karşısında gösterdikleri yapısal etkiler araştırılmaktadır. Konut yapıları yanında dini yapılar, köprü ve viyadüklerin de deneyleri yapılmaktadır.
İlköğretim öğrencileri bile bu tesisleri ziyaret ederek sarma tablasını test etmektedirler. http://www.bosai.go.jp/e/index.html

Tsukuba Merkezi Araştırma Enstitüsü Uluslararası Su Afetleri ve Risk Yönetimi Merkezinde (Tsukuba Central Research Institute International Centre for Water Hazard and Risk Management) dünyanın en büyük geniş ölçekli sağanak yağış simülatörü (Large- Scale Rainfall Simulator) bulunmaktadır. Gerektiğinde hareketli hale gelen mobil simülatörden fışkırtılan su damlalarının (200 mm/saat) eğimli bir kızak üzerine düşürülmesiyle toprakta meydana gelen kayma, deformasyon ve toprak tabakaları incelenmektedir.

Kamu İşleri Araştırma Enstitüsü (Public Works Research Institute- PWRI) tesislerinde “Deprem Mühendisliği Laboratuarı” da bulunmaktadır. Burada ekspres yolları taşıyan yapı elemanlarının deprem karşısında gösterdiği dayanım laboratuar ortamında simülatörler vasıtasıyla test edilmektedir.

Tokyo’da bulunan Tokyo Yangın Departmanı Hayat Güvenliği Öğrenme Merkezinde ( Tokyo Fire Department- Life Safety Learning Center- BOSAI KAN)..........








Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

15 Nisan 2009 Çarşamba

KOBE DEPREMİNİN KÜLLERİNDEN DOĞAN MUCİZE: NAGATA WARD

Standard
17 Ocak 1995 Salı günü saat 5:46 da Kobeliler hiç beklemedikleri bir depremle uyandılar. Richter ölçeğine göre 6.8 büyüklüğündeki deprem ardında 6000 ölü, 30.000 yaralı ve 300.000 evsiz insan bırakıyordu. 100.000 bina, deprem ve depremin ardından oluşan yangınlar nedeniyle ciddi hasara uğradı veya yerle bir oldu. 148 farklı yerde çıkan yangınlarda 6513 bina hasar gördü. Bu deprem kayıtlara 1923 yılındaki Büyük Kanto depreminden sonra Japonya’yı en fazla etkileyen deprem olarak kayıtlara geçti. Hasar tahmini 150-200 milyar dolardı.
Depremlerin ardından gelişen yangınların bir çok sebebi bulunmaktadır. Japonyada ikamet olarak kullanılan çoğu konut ahşap malzeme ile inşa edilmektedir. 


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

11 Nisan 2009 Cumartesi

AFET RİSK YÖNETİMİNDE BİR YÖNETİŞİM MODELİ: TOWN WATCHING

Standard
Japonların toplumsal dayanışma esasına dayalı gönüllü çalışma gurupları tüm dünyaya örnek olmaya devam ediyor. Her alanda adeta milli bir seferberlik halinde kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının ortak ve verimli çalışmalarına şahit oluyoruz. Bu başlıkta inceleyeceğim Town Watching (Kent İzliyor), Asya Afet Zararlarının Azaltma Merkezi - Asia Disaster Reduction Center (ADRC) denilen sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde gelişen bir risk azaltma modeli.
Japonlar, afet risk yönetimini 3 başlıkta inceliyor:
1.Risk Yönetimi Teknikleri
2.Risk Değerlendirme Teknikleri
3.Risk İletişim Teknikleri (Town watching metodu bu madde kapsamındadır)


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

7 Nisan 2009 Salı

AFETLER ve ENGELLİLERİN TAHLİYESİ

Standard

Afetlerde bina içerisinde bulunan engellilerin tahliye edilmesine yönelik tahliye planlarının önceden bilinmesi ve hazırlıklar tahliyeyi kolaylaştıracak en önemli etkendir. Yangın ve deprem afetleri karşısında insanların bulundukları alanlarda kalıp afetle mücadele ederek hasarın etkilerinin en aza indirilmesini sağlamaları tavsiye edilse de bu durum belirli engel grupları dışındaki engelliler için söz konusu değildir.






Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

26 Mart 2009 Perşembe

MÜZELERDE ENGELLİLER İÇİN ENGELLERİN KALDIRILMASI - "ENGELSİZ MÜZE"

Standard

Engelliler, sosyal hayat içerisinde istedikleri kültürel aktivitelere katılabilmeleri için; aktivite mekanlarına kolayca erişimlerini sağlayacak araçlara ihtiyaç duyarlar.
Bir engellinin evinden çıkmasıyla başlayan bu süreç, toplu ulaşım aracı veya kendi aracı vasıtasıyla istediği kültürel faaliyet merkezine gelmesi ve yapı bütününde ulaşılabilirlikle (accessibililty) sağlanan tesisleri rahatlıkla kullanabilmesiyle sona eren bir süreç içerir.
Ulaşılabilirlik konusunda söylenecekler elbette herkes için geçerli. Ancak söz konusu engelliler olduğunda daha bir hassasiyetle yaklaşılması gereken bir durum arz ediyor.


Devamı...

Doç.Dr.Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU
Kentsel Riskler ve Japonya Modeli
Hiperlink Yayınları, 2015, İstanbul
ISBN 978-605-9143-12-7

25 Ocak 2009 Pazar

İSTANBUL'DA REHBER YOLLAR

Standard



İstanbul'da görme engellilere yönelik Japonya ve diğer gelişmiş ülkelerde gördüğümüz ve engellilere gösterilen saygının bir ifadesi olan rehber kabartma yollar yollara döşenmeye başladı.

Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bazı metro duraklarına yapılan rehber yol kabartma karoları artık şehir için de de yaya geçitlerinde özellikle engellinin karşıya geçerken dikkatli olması yönünde bir uyarı mahiyetinde döşeniyor.

Yine Kadıköy Belediyesi de bu karoları örnek bir uygulama olarak Güneşli Bahçe sokakta ve paralel sokaklarda uygulamıştı. Yaya geçidi olarak kabartma yaya geçidi Kadıköy Evlenme Dairesi önünde görülebilmektedir.

Hastanelerimizden Medical Park Sağlık Grubuna ait Göztepe Hastanesi görme engelliler için kabartma rehber yolu hizmete açmişlardır. BMİ İnşaat Ltd. Şti. de "Rehber Yol Görme Engelliler Yol Kabaraları" ürünü ile projeye teknik destek vermiştir.
http://rehberyol.com/index.asp?sdf=rehber

Işıklar Holding de "görme engelli tuğlası" ismini verdiği ürünle, görme engelli karosu üretmeye başlamıştır.
http://www.isiklartugla.com.tr/urun-detay.asp?dil=tr&kategoriID=4&altKategoriID=26

Görme engellilere yönelik bu tür uygulamalar görme engellilerin günlük hayatta karşılaşacağı zorlukları en aza indirilmesinde yardımcı olacak, görme engellilerin başka birine ihtiyacı olmadan şehir içi yollarda dolaşabilmelerini sağlayacaktır. Ayrıca kültürel bir bilinçlenmeye katkı olarak, insanların engellilik üzerine daha da konsantre ve duyarlı olmaları sağlanacaktır.

ALPASLAN HAMDİ KUZUCUOĞLU

JAPONYA'DAN TÜRKİYE'YE KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ 2

Standard






Japon Engelli Sivil Toplum Kuruluşu olan “Go! Fly! Wheelchair” Türkiye bağışlarına devam ediyor.

Dernek yönetim kurulu üyesi Hokkaido Üniversitesi Emekli öğretim üyesi Profesör Usamu JOH tarafından ülkemizi ziyaretinde Japonya’dan beraberinde getirdiği tekerlekli sandalye bağışı yapılmıştır. Aynı zamanda deprem profesörü olan JOH, 1992 de Erzincanda meydana gelen deprem felaketinin ardından ülkemize gelen ilk araştırma gönüllülerinden biriydi. JOH bu kez Türkiye’ye turistik amaçla gelmişti. JOH her zaman olduğu gibi yine Go!Fly’Wheelchair in “gittiğin her ülkeye bir tekerlekli sandalye götür” sloganını uygulamıştı.

Tekerlekli sandalye bu kez yürüme engelli kardeşimiz Hasan SAPKAMAK a hediye edildi. Hasan SAPKAMAK 31 yaşında doğudan İstanbul’a göç eden bir ailenin çocuğu. İşsiz olup, 3 ayda bir aldığı engelli aylığı ile geçimini sağlıyor. Halen kullandığı tekerlekli sandalyesinin kırıldığını ve bu yeni tekerlekli sandalye bağışından duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi.

SAPKAMAK ’a tekerlekli sandalyeyi bizzat Türkiye Beyazay Derneği İstanbul Şube Başkanı Av. Adem İZKİ, Yönetim Kurulu Üyesi Engin YILDIZ, Sosyal İşler Sekreteri Neslihan ÇEVİK ve Beyazdostel Proje Koordinatörü Mustafa GÖZ teslim etti.

Şube Başkanı İZKİ, Usamu JOH’un gezi programının yoğun olması nedeniyle kaldığı otele giderek teşekkür belgesi kendisine ve eşi Mihoko JOH’a takdim etti. JOH, bu ziyaretten çok memnun kaldığını ve kendisine gösterilen fotoğraflardan çok duygulandığını belirterek: “Bu benim Türkiye’ye üçüncü ziyaretim. İlk gelişimde Erzincan’a üniversite araştırma ekibi ile gelmiştim. 4 yıl öncede bir konferans amacıyla geldiğim Mısır dönüşü 5 saat İstanbul’u görme imkanı bulabilmişti. Üçüncü kez Türkiye’yi daha iyi tanımak için geldim. Kısa bir zamanda Türkiye’nin Kapadokya, Pamukkale, Efes gibi pek çok tarihi ve turistik yerlerini gördüm ve eşimle birlikte çok memnun kaldık. Ben de Japon sivil toplum kuruluşu üyesi olarak Beyazay derneğinin bu bağışa vesile olması nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şube Başkanı İZKİ de “Prof. JOH’un anlamlı bağışından duyduğu memnuniyeti vurgulayarak bu tür bağışların devam etmesini temenni ettiğini” söyledi.


ALPASLAN HAMDİ KUZUCUOĞLU



A Japanese NGO which is called “Go! Fly! Wheelchair” go on with donation of wheelchairs.

“Go! Fly! Wheelchair” Board member and Hokkaido University Emeritus Professor Usamu JOH has donated a wheelchair to a disabled person who in need. JOH was a first investigation group member who came from abroad after Erzincan earthquake,1992. At this time he came to Turkey for touristic purpose.
As usual, he had brought a wheelchair as hand in luggage. “Go! Fly! Wheelchair” s catchword was “Hand in hand flying travellers.”. They accept the donations of wheelchairs in Japan and deliver them to persons with disabilities in developing countires.

He donated wheelchair to Mr. Hasan SAPKAMAK who has a physical disablity. He is 31 years old and he immigrated to İstanbul from east of Turkey with his family. He is unemployed and he live with Govermental aid for disabled people. He said:” my wheelchair was broken. I m very happy to have a new wheelchair.”

Turkey Beyazay (White Moon Association) İstanbul Branch Board Chair Attorney Adem IZKI, Board member Engin YILDIZ, Social Affairs Secretary Neslihan ÇEVİK and Beyazay Project Coordinator Mustafa GÖZ gave the wheelchair to Mr. Hasan SAPKAMAK.

Board Chair İZKİ presented a certificate of appreciation to Prof. Usamu JOH and his wife Mehiko JOH. JOH, emphasized gladness on presented certificate and visit to Turkey and added: “This is my third visit to Turkey. First time i came to Turkey was in 1992 as an university investigation team member for Erzincan Earthquake. Four years ago i could find a chance to see İstanbul in limited time. At this time we saw many interesting touristic and historical places such as Cappadocia, Ephesus and Hieropolis. We are affected by Turkey’s beautiful places. We also grateful to Beyazay Association.” Board Chair İZKİ said: “We would like to extend our gratitude to you for your kindness. We hope such donations go on in the future.”


Written by: Alpaslan Hamdi Kuzucuoglu




JAPONYA'DAN TÜRKİYE'YE KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ 1

Standard



Japonya’da “Go!Fly!Wheelchairs” isimli gönüllü bir tekerlekli sandalye bağışı ve dağıtımı ile ilgilenen Sivil toplum kuruluşuna üye olan Endo Hiroshi ve eşi Teiko Hiroshi çifti Beyaz Ay derneği aracılığı ile Eray Değer kardeşimize tekerlekli sandalye hediye etti.
“Go!Fly!Wheelchairs” Sivil Toplum kuruluşu 1998 yılında Sapporo, Hokkaido da kurulmuş ve http://business4.plala.or.jp/tondeke internet sitelerinde belirtildiği üzere bugüne kadar 66 ülkede 1622 tekerlekli sandalye dağıtımını gerçekleştirmişlerdir. Tekerlekli sandalye bağışını yapan ve bu sandalyeye ihtiyacı olanlar arasındaki iletişimi gezginler vasıtasıyla kuruyor.
Endo Hiroshi derneğin yayınladığı broşürde : ”Yurt dışına çıkarken mutlaka yanıma tekerlekli sandalye alıyorum. Yorulduğumda oturuyorum ve eşyalarımı üstüne koyuyorum. Japonya’ya geri dönerken ise o ülkedeki ihtiyaç sahibine hediye ediyorum” diyor.


Cezve isimli Japon-Türk Dostluk Grubu da bu köprünün sağlanmasında büyük katkı sağladı.
http://www.cezve.jp/

Hiroshi çifti Türkiyeye gelirken de manevi değeri çok büyük bir hediyeyi Beyaz Ay derneği vasıtasıyla ulaştırdı.
Endo Hiroshi profesyonel fotoğrafçı olup, “Asian days” ismini verdiği ve Türkiye’den de fotoğrafların bulunduğu albümü bulunmaktadır.
http://www16.plala.or.jp/st-zoe/

“Go!Fly!Wheelchairs” in istatistiklerini incelediğimizde Türkiye 2 tekerlekli sandalyede kalmış. Çevrenizde bedensel engelliler varsa bu dernekten tekerlekli sandalye isteyelim veya benzeri bir oluşumu birlikte kuralım. Örneğin değişik şehirlere seyahat edecek biri giderken arabasına bir tekerlekli sandalye koyup gidebilir. Bu bir gönül köprüsüdür. Endo Hiroshi gibi köprüleri inşa edelim.

ALPASLAN HAMDİ KUZUCUOĞLU


A Japanese organization which called “Go!Fly!Wheelchairs”, established as a volunteer group on 1998 May. It is authorized as NPO (Non Profit Organization) on 2000 June. Organization donated 1622 wheelchair in 66 countries.Go!Fly!Wheelchairs collects wheelchairs around the Japan and request travelers and volunteers to deliver these wheelchairs to deloping countries.

A volunteer couple from “Go!Fly!Wheelchairs” Endo Hiroshi and Teiko Hiroshi donated a wheelchair to Eray Deger through by Beyazay.

“Go!Fly!Wheelchairs” management office is in Sapporo Hokkaido Japan. E-mail adress is: http://business4.plala.or.jp/tondeke

As it seen in web site of “Go!Fly!Wheelchairs” they have important role for disabled people vehichle needs. They succeed it through by its volunteers valuable efforts.

Endo Hiroshi says in Go!Fly!Wheelchairs” booklet: “whenever i go abroad to take some pictures, a wheelchair is my companion. I can put my luggage on it or even sit down when i get tired”

Cezve, Japan-Turkish Friendship Group has made a great contribution for this event.
http://www.cezve.jp/


Couple Hiroshi brought a valuable gift as intangibly while their visit to Turkey. They transmitted this gift through by Beyazay.

Endo Hiroshi an professional photoghraper and he visited Turkey several times. He has a published book “Asian days” includes photographs from Turkey’s different cities.
http://www16.plala.or.jp/st-zoe/


Turkiye Beyazay (Turkey White Moon) Association Istanbul Branch Executive Board explained feel please with this visiting and being conduce to this donation. Beyazay emphasised the importance of Hiroshi’s sample act to other people.

Written by: Alpaslan Hamdi Kuzucuoglu

BİR DOSTLUK KÖPRÜSÜNÜNE VESİLE OLMAK

Standard
Japon sivil toplum kuruluşu olan "Go!Fly!Wheelchairs!" ile Türkiye'nin engellilik alanında önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan "Beyazay Derneği" arasında bir dostluk köprüsüne vesile olmak beni ziyadesiyle sevindirdi. Japon derneği Türkiyedeki dernekler gibi tamamen gönüllülük esasına bağlı olarak çalışıyor. Japonya'dan başka bir ülkeye turist olarak giden dernek üyeleri veya dernek faaliyetlerine katkıda bulunmak isteyen Japonlar, derneğin sağladığı tekerlekli sandalyeyi beraberlerinde gittikleri ülkeye götürüyorlar. Burada ihtiyaç sahibi engelliyi önceden tespit ederek sandalyenin gerekli yere ulaşmasını sağlıyorlar.

Bu model Türkiyedeki sivil toplum kuruluşları içinde örnek teşkil edebilir. Engellilerle ilgili çalışan pek çok STK üyeleri sadece başka ülkeye giderken değil, ülkemizin herhangi bir şehrine dahi seyahat ederken beraberlerinde katlanabilir ve taşınması kolay tekerlekli sandalyeleri götürerek önemli bir hayra vesile olabilirler.

İki bağış ile ilgili hazırladığım Türkçe ve İngilizce haberi istifadenize sunuyorum

ALPASLAN HAMDİ KUZUCUOĞLU